Anksiyete Bozukluğu Olanların Yorumları? Ağır Anksiyete Yaşayanlar?
Anksiyete Nasıl Başlar? İnsanların içerisinde bir bardak var olduğunu düşünün kimsinde küçük bir su bardağı kimisinde
ise büyük bir sürahi gibi…
Her yaşanan olumsuz olaylarda dertlerinizi, sıkıntılarınızı “içinize attığınızı” ve bunların bir su
damlası olduğunu hayal edin bunlar her olaydan sonra birikir birikir ve içindeki su bardağı kadar
küçük bir duygusal hacmi olan kişi sonunda patlama yaşar vücut artık o biriken şeyi dışarı
atmak ister boşaltmak ister böylelikle de vücudumuz tepki vermeye alarm vermeye başlar.
Hiç ummadığınız bir anda her şey mükemmel gidiyorken hayatınızın en güzel anlarında tek bir
saniyede sizi neye uğradığınızı şaşırtacak belirtilerle belli eder kendini. Nefesiniz
daralmaya,ağzınız karıncalanmaya,soğuk terlemeye , başı dönmeye başlar işte o an ne
olduğunu anlayamaz kalp krizi geçirdiğinizi düşünürsünüz korku ve endişe sarar tüm
vücudunuzu. O an acile gider hatta belki birkaç gün acilelerde sürünüp sonra gerekli doktorlara
gidip tüm tetkikleri yaptırdıktan sonra sağlıksal hiçbir sorun olmadığını gördüklerinde sizi
psikiyatriye yönlendirmek isterler.
Genel algı ülkemizde psikiyatri dendiği zaman sıcak bakmayan çok kesim var. İnsana deli
gözüyle bakan…
Bu algı artık yavaş yavaş kırılıyor günümüz yaşanan olaylar olsun insan mutluluğunun azalması
hayat kalitesinin düşmesi gereği birçok insan psikolojik rahatsızlıklarla baş ediyor artık. Bu
yüzden bir nebzede olsa bu algılar yok oluyor.
Algıları yıkıp bir psikiyatri ya da psikolog yardımı alırsanız gerek terapi gerek ilaç tedavisi bu
şekilde yaklaşık 1-2 sene devam eden bir süreç olacaktır. İnsan bu süreçler sonrasından
düşünmeye başlıyor artık ilaçlar benim beynimi sadece uyuşturuyor,İlaç içmediğim gün daha
kötü oluyorum tarzı söylemlerle...,
Anksiyetesi olan kişi, güven ister, bir dayanak arar, tedirginlik istemez, rahat olmak ister,
mutsuzluk istemez, anlaşılmak ister her ne kadar bunları istesede bu ortamları bizzat kendine
yapan kişilerdir kendileri anksiyete atakları geldiği zaman utanırlar insanlara söylemeye çünkü
genel olarak alınan cevaplar “üfff saçmalama ya ne ölmesi sapa sağlamsın” , “hiçbir şeyin yok
abartma” gibi söylemlerle karşılaşacaklarını biliyorlar bunların farkında olduklarını insanlar
anlamıyor bu üzücü olan kısım. Hep bir sonraki adımı düşünür “oraya gidersem ne olur?”,”bana
bişey olacak mı?” bu söylemlerde mantık aramayın o an mantık devre dışı kalıyor. Halbuki anda
kalmak o an kafayı dağıtmaya çalışmak biraz olsun üzerine gitmek bir çözüm yolu olabilir.