Kanser Hastası Yakını Olmak? Kanser Hastası Yakınlarının Psikolojisi?
Kanser Hastası Yakını Olmak
Kanser, vücudumuzun herhangi bir organında veya dokusunda çıkan kontrolsüz şekilde büyüyen ve çoğalan hücrelere vereline genel addır. Kanser çıktığı yere bağlı olarak farklı semptomlar göstermekte buna bağlı olarak da tedavi şekli ve tedavi süresi değişmektedir. Genel olarak ele alındığında ise diğer hastalıklara göre tedavisi daha zor ve uzun süre almaktadır. Kanserin birçok nedeni vardır bunların başında ise genel olarak stres gelmektedir.
Beyin vücudumuzun en önemli organlarından biri olmasının yanı sıra vücudumuzu yöneten ve kontrol mekanizması olması özelliği ile bilinmektedir. Stres ise bu organımızı meşgul etmekte buna bağlı olarak da yönetilen diğer organlarda ise hastalıklar baş göstermektedir. Tabii ki sadece stres yeterli bir neden değildir buna bağlı olarak kanseri tetikleyen aile öyküsü, beslenme şekli, vücut yapısı gibi özellikler de kanserin türüne göre diğer semptomların arasında yer almaktadır. Kansere yakalanan bireyin bu hastalığı ilk öğrenmesinden itibaren zorlu bir süreç onu beklemektedir. Hastalığı yakalanın psikolojik olarak desteğe ihtiyaç duyması ise yadsınamaz bir gerçektir. Bu noktada görev hasta yakınlarına düşmektedir.
Kanser ile İlk Yüzleşme
Herhangi bir hastalıktır diye gidilen bir poliklinik kontrolünde doktorun yüzünün ekşiterek söylemeye çalıştığı, şikayetçi olduğunuz hastalıktan emin olamaması ve buna bağlı olarak daha fazla tetkik istemesi ile akla "acaba önemli bir hastalık mı" sorusu gelmeye başlamaktadır. Bu düşüncenin karamsarlığı beyne yerleştirdikten sonra istenen tetkikler bir bir yerine getirilmeye başlandıkça hastalığının düşünüldüğünden daha mühim bir hastalık olabileceği yavaş yavaş kabullenilmeye başlanmıştır.
Bununla beraber hasta yakınları hastaya belli etmeden araştırmalar yapmakta ve yapılan her araştırma sonrasında gerçekler bir bir ortaya çıkmaktadır. Tetkik sonuçları doktorlara gösterildikten sonra ise eğer merkez bir hastanede değilseniz daha büyük ve donanımlı bir hastaneye sevk edilmeniz içten bile değildir.
Kanseri İlk Öğrenme Anı
Daha büyük ve donanımlı bir hastanede yapılan tetkikler hastane heyetine sunulduktan sonra kanserin bağlı olduğu bölümden unvanı yüksek bir doktor tarafından hastanızın “nokta nokta kanseri” olduğu gerçeği yüzünüze söylenmektedir. İlk duyduğunuz anda inanması güç bir durum olmasının yanı sıra birkaç saniye beyniniz bu cümleyi kabul edemez ve sürekli beyin süzgecinden geçirmeye çalışır. Birkaç dakika geçtikten sonra kabullenme aşaması başlamıştır ve artık ailenizden sevdiğiniz belki de en sevdiğiniz bir birey o meşhur savaşılması zor hastalık olan "Kanser" hastasıdır.
Doktorunuz bunu hasta yanında söylediyse şanslısınızdır lakin bunu hasta olan yakınınıza söylemesi dünyanın en zor cümlesi gibi gelebilir size.
Mücadelenin Başlaması
Doktorunuz hastalığınızı onayladıktan sonra bunu kabullenmekten başka çarenizin olmadığını fark edersiniz. Bundan sonra sizi uzun ve yorucu bir süreç beklemektedir. İlk olarak hastalığın bağlı olduğu bölümden daha donanımlı bir doktor arama çabası içine girersiniz çünkü hasta sizin için değerli biridir ve bunu diploması olan herhangi bir doktora emanet etmek istemezsiniz. Doktor arayışları ilk olarak devlet hastanelerinde aranmaya başlanır fakat her toplumda olduğu gibi sizde de özel hastane öneren çıkacaktır. Özel hastanelerde duyduğunuz fahiş fiyatlar sizi uğruna her şeyi feda etmeye hazır olduğunuz bireyiniz için her şeyinizi feda etseniz bile yetmeyeceği gerçeği yüzünüze tokat gibi çarpabilir buna hazır olmalısınız tabii ki bu durum satın alma gücü yüksek olan bireyler için geçerli değildir.
Özel hastanelerin genel olarak uyguladıkları fiyat politikaları zaten hastalık nedeniyle zor durumda olan psikolojinize daha fazla zarar verebilir. Devlet hastanesinde tedavi edecek olan hastalardan genel olarak ilaç bedeli dışında tedavi ücreti alınmamakta fakat özel hastanelerde ise bu durum biraz farklıdır. Bağlı olduğunuz sigorta kurumunuz ilaçlarınızı karşılayabilir fakat özel hastanelerde yapacağınız tetkikler için belli bir ücret yatırmanız gerekmektedir.
Devlet Hastanesinde Tedavi Süreci
Devlet hastanelerinde genel olarak ele alındığında ücretsiz olması nedeniyle hizmetten yararlanan kişilerin fazla olması sebebiyle süreç daha yavaş ilerlemektedir. Unutmamanız gerekir ki kanser ile savaşıyorsanız başka düşmanınız da vardır "Zaman". Yavaş ilerleyen süreç sonunda hastanın kemoterapi veyahut radyoterapi tedavisi başlanır bazı kanser türlerinde ikisi eş zamanlı olarak da istenebilir. Kemoterapi serum içerisinde ilaç konularak çoğu zaman damar yolu ile ilacın verilmesiyle gerçekleşir. Radyoterapi ise ışın tedavisi olarak bilinmekte, hasta olan bölgeye yüksek radyoaktif ışın verilerek yapılmaktadır. Bu durumda size düşen en büyük görev hastanızı sık sık hastaneye götürmek olabildiğince moralini yüksek tutmaya çalışmaktır.
Çoğu insanın gitmek istemediği hastanelere neredeyse her gün gitmek sizi ve psikolojinizi yorabilir fakat hasta olan yakınızı yorduğu kadar sizi yormayacağına emin olabilirsiniz. Hastanızın endişe dolu bakışlarını her gün görebilirsizin elinizden geldiği kadar bu durumun geçeceğini hastaya söylemeli hastayı buna inandırmalısınız. Hastanız içerde tedavi olurken siz dışarıda içinizi dökmek için sık sık gözyaşlarınıza sarılabilirsiniz bu duruma hazırlıklı olun. Verilen ağır ilaç tedavisinin yan etkisi olan ve kanser denilince ilk akla gelen saç dökülmesine şahit olduğunuzda içinizden bir şeylerin koptuğunu hissedebilirsiniz içinizdeki acıyı hastanıza yansıtmamalı gerekirse siz de saçlarınızı kazıtmalısınız. Kanserin ilerlemesi ile beraber vücudun başka yerlerinde başlayan ağrılar hastanızı uykusundan edebilir acı içerisinde uyumaya çalıştığına şahit olabilirsiniz.
Kansere Alışmak
Uzun süren tedavi sonrasında hastanız da siz de bu hastalığa alışmış şekilde bulursunuz kendinizi. Artık hastane ikinci eviniz olmuş diğer hastalar ile kaynaşmış, hastalığı kabullenmiş bir durumdasınızdır. Hasta tedaviye yanıt vermeye başladıysa moraliniz gittikçe yükselmekte ve hastalığı yenmeye olan inancınız artmaktadır. Bu durumun tersi de aynı orantıda sizi üzebilmektedir.
Artık aklınızı ne işiniz, ne geçim derdiniz ne de başka bir şey meşgul edememekte tek düşündüğünüz şey bu hastalık olmaktadır. Hatta daha öne hiç derdinizin olmadığını hastane koridorlarında fark edebilirsiniz. En çok ihtiyacınız olan şey ise sadece gülümseyen yüzleri görmektir. Aklınıza sık sık " acaba kanseri yenemeyecek mi " düşüncesi gelebilir bu durumda yapmanız gereken bu düşüncenin beyninizi ele geçirmesine engel olmak ve olabildiğince pozitif düşünmeye çalışmaktır. Siz ne kadar pozitif düşünürseniz hastanızın da inancı o kadar artacaktır. Genel olarak ele alındığında kanser hastası yakını olmak zorlu ve sabır gerektiren bir konumdur. Bu konumda olanlara sabırlar diler tüm hastalara şifalar dilerim. Sağlıklı Günler!
