Mutlu Olmak İçin Ne Yapmalıyım? Tek Başıma Nasıl Mutlu Olabilirim?
Mutluluk Hakkında
Mutluluk çoğu kişinin uzak olduğu bir şeydir aslında, bunun sebebi onların mutluluğu hak etmediği için değil hak ettikleri şey için bir şey yapmamalarından dolayıdır çoğu zaman. Bu dünyada hiçbir zaman hiçbir şey ne mutluluk ne de hüzün tesadüfen gelmemiştir. Buna başarı ve başarısızlık da dahildir. Oturup mutluluğun peşlerinden gelmesini bekleyen kişilerde genellikle daha sonradan kadere yüklenme psikolojisi oluşur ve bütün sorumluluğu üzerlerinden atarlar. Peki mutluluğun peşinden nasıl koşulur, nasıl yakalanır mutluluk? Bu sorunun cevabını bulmak için sanırım önce ‘mutluluk nedir’ diye sormamız gerekir.
Bu soruyu sorduğumuz zaman genellikle ‘bence’ ile başlayan cevaplar alırız çünkü herkesin mutluluk algısı başkadır. Her aynı şeylerle mutlu olamaz, aynı şeylere gülemez ve aynı şeyleri düşünemez. Bu yüzdendir ki herkesin ‘aynı mutluluğun peşinden koşması’ olarak tanımlayabiliriz mutsuzluğu. İnsanoğlu çoğu zaman mutlu olmak yerine ‘o mutlu olduysa ben de böyle olmalıyım’ diye düşünür, sonunda elde ettiği o şey onu mutlu etmeyince de ‘benim kaderim bu’ diyerek suçluluk psikolojisini bastırır ve mutsuzluğu kabul eder.
Aslında mutluluğun herkes için ortak olan ve içimizdeki mutluluğu bulmamızı sağlayacak birkaç adımı vardır zannımca.
Mutlu Olma Adımları
- Umursama: ‘El alem ne der’, ‘nasıl düşünürler ki’, ‘dışarıdan nasıl görünür’... bir insan hayatı boyunca çoğu kez kendisine bu soruları sormuştur. Eğer içindeki mutluluğu bulmak isteyen bir insansanız umursamayın... elbette başkalarının haklarına saygı duyarak yaşayacağız fakat kendi özel sınırlarımızda yaptığımız şeylerin dışarıdan nasıl görüneceği, nasıl tepki alacağı veya nasıl karşılanacağını umursamayın. Mutluluk sizin mutluluğunuz, başkalarının umuruna göre mutlu olmaya çalışırsanız sadece büyük bir mutsuzlukla karşılaşırsınız. Bir süre sonra sözleriniz, davranışlarınız, kararlarınız, giyinişiniz ve hatta hayatınızın ‘el alem ne der’ tabusuna göre şekillendiğini fark etmez, öz saygınızı kaybeder ve kör bir bataklığa düşersiniz.
- Sev: Her şeyden önce kendini sev, inançlarını sev, aileni, hayvanları, değerlerini, amaçlarını, yaşadığın yeri, yaşadığın hayatı, acılarını, üzüntülerini, yıkılışlarını, kaybedişlerini, seni sen yapan neler varsa sev. Sev çünkü sen sevmezsen geri dönüş alamazsın... hayatını yaşarken mutlu olamazsın, acılarınla ya da üzüntülerinle barışık yaşayıp bunlardan ders almazsan eksiklerden kurtulamazsın, değerlerin veya amaçlarını benimsemezsen mutlu olmak istediğin yolda kalamazsın. Hayvanlar masumdur onları sev, zira onları sevmezsen masum olmayanlardan farkın kalmaz...
- İyilik yap: Kötülük kolaydır, hele sana kötülük yapan birine kötülük yapmak en kolayıdır. Bu yüzdendir ki genellikle kolay olanı seçmek her zaman savaşmaktan kaçmanın en basit yoludur. Zor olan iyilik yapmaktır, en zoru ise sana kötülük yapana iyilik yapabiliyor olmaktır. Zira ‘her iyiliğin içinde bir kötülük, her kötülüğün içinde ise bir iyilik vardır’. İyilik ile kötülüğün savaştığı yalan dünyada en zor olanı ise kötülüğün içindeki iyiliğe dokunmaktır. Kötülüğün ilacı ise şefkattir, eğer işe yaramazsa... dozu arttırın.,
- Kendini geliştir: Bunu kendini keşfet olarak da çevirebilirim sanırım. Kendini bilmeyen birinin başkalarının mutluluklarından mutluluk araması o kadar normaldir ki bu yüzden insanın kendini bilmesi lazımdır her şeyden önce. Her şeyden ve herkesten soyutlanıp kendini keşfedebilen insanın neleri sevdiğini, neleri sevmediğini, nelerle mutlu olup olmadığını anlaması çok kolaydır zira. Bunlardan eksik olarak büyüyen bir insan da mutlu olabilir fakat mutlu olduğunda bile içinde oluşan yoksunluk hissini geçiremez. Çünkü her zaman bir taraftan eksiktir o insan. Belki isteklerini gerçekleştirememiştir belki de bir isteği bile olmamıştır. Bu yüzden önemlidir kişinin kendini keşfedebilmesi.
- Sınırlarını çiz: Çağımızın en büyük yanılgısı özgürlük üzerinedir zannımca. Zira özgürlük çoğu zaman sanılanın aksine ‘istediğini yapabilmek’ söyleminden çok ‘istemediğini yapmamak’ olarak açıklanabilir. Sigara içmek bir istektir, herkesin ısrar ettiği bir ortamda sigara içmemek ise bir özgürlük. Yapmak istediğin şeye evet demek bir tercihtir, herkese rağmen yapmak istemediğin bir şeye hayır diyebilmekse özgürlüktür. Eğer istemediğimiz şeyi yapmayı özgürlük sayarsak günün birinde özgürlüklerimizin esiri oluruz. Sınırı olmayan bir insanın öz saygısı da yavaş yavaş kaybolur ve bu durum o insanı sınırsızlıklar arasında köle olmaya zorlar.
- Süreklilik için: Bunlar ve bunlar gibi çoğu... mutlu olmak en az mutsuz olmak kadar kolaydır, elbette en zor olansa o mutluluğu daim kılabilmektir. Bu nasıl mümkün olabilir o zaman, nasıl daim kılınır mutluluk? Dedim ya herkesin mutluluk tanımı farklı olur, aynı mutluluk tanımı gibi süreklilik kavramı da kişisel bir olaydır. Eğer her zaman başkalarının size söylediklerine göre hareket edip kendi içinizi keşfetmezseniz sonuç her zamanki gibi mutsuzluk olacaktır. Düşünmeniz gereken tek şey hiçbir şeyin kalıcı olmadığıdır ne mutluluk ne de mutsuzluk.
- Bazen insan acıları ile, üzüntüleriyle, kaybedişleri ile mutlu olabilmeyi de öğrenmelidir ki yaşayabilsin. İçinde yaşadığımız hayat çoğu zaman istediğimiz şekilde gitmez bunun için her şeyi kontrol etme isteğini bir kenara bırakıp kontrol edemedikleriniz ile mutlu olun. Hayatı ciddiye alın ama fazla önemsemeyin. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in buyurduğu gibi ‘hiç ölmeyecekmiş gibi dünya hayatı için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışın’...