Osmanlı Bizans İlişkileri Kısaca? Osmanlı Bizans Gelişmeleri?
İstanbul’un Fethinden Önce Bizans-Osmanlı İlişkileri
1453’te Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesinden önce Bizans ile Osmanlı arasındaki ilişkiler ve vaziyetler nasıldı?
Bizans, fetihten çok önce İstanbul’un etrafındaki nüfuzunu zaten kaybetmişti. Anadoluhisarı inşa edilmiş, Üsküdar çoktan Türklerin eline geçmişti. Padişah ile imparator arasında mukavele yapılmış Türklerin boğazdan serbestçe geçmesine olanak verilmişti. O dönem, Anadolu’ya bir seyahat yapan Bertrandon De La Broquiere, bu devirde Türklerin İstanbul’un çevresinde nasıl konumlandığını şöyle anlatmıştır.
“Bursa’dan itibaren benimle yolculuk eden ve Beyoğlu’na bakkaliye getiren üç Ceneviz taciri ile boğazı geçtim. Orada geçidi zapt etmiş Türkler bulunuyor ve geçiş için para alıyorlardı. Buradan Rumların iki kayığı ile geçip Galata’ya vardık.
Buranın nüfusunun çoğunluğunu oluşturanlar ve beldede hüküm sürenler Cenevizlilerdi. Ticaret ile ünlü olan Galata’da Cenevizliler dışında Yahudiler ve Rumlar da oturur, Türklerle ticari münasebetlerde bulunurlardı. Türkler şehirde o kadar fazla imtiyaza sahipti ki eğer Türklerin elinden bir esir kaçıp şehre gelirse o esir Türklere geri teslim ediliyordu. Üsküdar’da Rum kayığına bindiğim zaman benim Türk olduğumu zannederek pek fazla hürmet ettiler. Ancak daha sonra Avrupalı olduğumu anladıklarında, o dönemde Batı Avrupalılardan hiç hoşlanmayan Bizans ahalisi beni dövmekten beter ettiler. Bunlardan başka Bizans İmparatoru da Türk hükümdarına bağlıdır. İstanbul’u, Silivri’yi ve birkaç kasabayı kendisinden istememesi için her sene cizye olarak 1.000 duka öder.”
İşte fetihten önceki senaryo böyleydi. Bizans aslında fetihten çok önce Türklere tâbi konuma gelmiş, Türk adının duyulması şehir ahalisi üzerinde bile etkili olmuştu. Bu ortamda fethi aklına koyan genç padişah Çanakkale Boğazına çok önceden hakim olan güçlü donanmasıyla ve kara kuvvetleriyle fethe hazırlanıyordu.
