Eskiden Komsuluk İlişkileri? Eskiden Komşuluk İlişkileri Nasıldı?



Dört mevsim kendini olduğu gibi gösterir kar ve yağmur bizi yağlı boya tablolarına yolculuğa çıkartırdı.


Arkadaşlar Lütfen Destek İçin Sitemizi Paylaşırmısınız...


Eskiden Komsuluk İlişkileri? Eskiden Komşuluk İlişkileri Nasıldı?

1980’li yıllardı. Ne çok anlatılacak güzellik vardı. Komşu ilişkileri, okul hayatı, arkadaşlıklar, çocuk oyunları ve aklıma gelmeyen daha neler neler. Çiçekler bile bir başka kokardı. Mevsimler bile bambaşkaydı sanki. Hayatın bize verdiği ne kadar imkan varsa dibine kadar kullanıyorduk. Ne üşeniyorduk birbirimizi sevmeye nede zor geliyordu dünyaya saygı duymak. Bazı  konulara değinmek istiyorum. Komşularımız sanki akrabamız gibiydi. Akrabamızdan daha çok yardım görürdük onlardan. Ya kandillerde pişen lokmalar, özel günlerde dağıtılan tatlılar. Bunları unutmak ne mümkün. Okulda  yerlimalı haftasında sıraları birleştirip kurulan sofralar bize ne kadar birbirimize bağlı olduğumuzu gösteriyordu aslında. Ya giydiğimiz önlüklerin verdiği sıcaklık hiçbir şeyde yoktu. Çocukken oynadığımız körebe, saklambaç, yerden yüksek ve yakan top çocukların şimdiki eğlencelerle karşılaştırılamaz bile. Arkadaşlıklar paylaşmaktan ibaretti ve kimsede ego denen aşırı özgüven yoktu. Ya mevsimler. Dört mevsim kendini olduğu gibi gösterir, kar ve yağmur bizi yağlı boya tablolarına yolculuğa çıkartırdı. Rüzgarlar esince akasya, gül ve ne kadar çiçek varsa sanki bir parfüm gibi etrafa yayılırdı. Ne kadar saygılıydık birbirimize ve ne kadar meraklıydık birbirimizi sevmeye. 

Birbirimize selam vermeye bile üşenir olduk. Elimizde tablet, telefon başımızı kaldırmaz olduk. Komşularımıza hal hatır sormuyor aksine ne kadar açığı varsa konuşmak için fırsat kolluyor olduk. Hasta komşumuza bir tas sıcak çorbayı bile çok gördük. “Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” hadisini çoktan unuttuk. Düşeni kaldırmak yerine sadece seyrediyorduk. Çocuklarımıza tasarrufu değil, herşeyin en iyisini kullanmayı öğrettik. Saygı, sevgi yerine bilgisayar oyunlarının hangisinin en güzel olduğunu öğrettik. Sonrada bunlardan şikayet ettik. Daha ne kadar gidecekti bu böyle. Ne zaman farkına varacaktık yapılan yalnışların. Gelişi güzel yaşamaktı bu. Hayatın güzelliklerini keşfetmeden ömrümüz geçip gidiyordu. Artık bunlara dur deme zamanıydı bugün. Herkez kendinden başlamalıydı düzeltmeye. Yoksa bu kısır döngü bitmeyecekti.

Haydi şimdi dünyada neler oluyor biraz gözlemleyelim artık. Dünyanın ne hale geldiğini düşünelim. Neyi eksik yaptık. Neyi fazla yaptık. Yaşadığımızın farkına varalım. Kimin neye ihtiyacı var? Kim hasta? Gözlemleyelim. Çocuklarımıza fidan dikmeyi öğretelim. Yaşlılarımızı ziyaret etmeyi, hayvanlara merhamet etmeyi öğretelim. Onlara kaybettiğimiz değerlerden bahsedelim. Unutulan kültürlerimizden, yaşadığımız tecrübelerden bahsedelim. İyi insan olmayı, kötülerin her zaman kaybedeceğini öğretelim. Bir saat sonra ne olacağını bile bilmiyorken daha neyi bekliyorduk yeniden başlamak için.


Blog Forum

5445 Blog Yazdı...

Yorumlar