Fetret Dönemi Hangi Savaşla Başlamıştır? Fetret Devri Hangi Savaşla Başladı?
İsa çelebi ilk olarak Musa çelebiyi alt edip Bursa’yı ele geçirdi. Musa çelebi ise Mehmet çelebinin yanına sığındı. İsa çelebi, Mehmet çelebi ile anlaşmak istemeyince Mehmet çelebi, İsa çelebiyi alt ederek idaresindeki bütün toprakları ele geçirdi. İsa çelebi önce ağabeyi Süleyman çelebiden sonra da bazı beyliklerden destek alarak birkaç kere daha çelebi Mehmet’e karşı savaştı. En sonunda yakalanıp öldürüldü.
Süleyman çelebi, Mehmet çelebinin güçlenmesinden rahatsız olup büyük bir ordu topladı ve üzerine yürüdü. Çelebi Mehmet Amasya’ya çekildi ve Bursa’yı ağabeyine bıraktı. Çelebi Mehmet’in yanında bulunan Musa çelebi onun da rızasıyla Rumeli’ye geçti ve destek aramaya başladı. Eflak voyvodası Mirce onu kızıyla evlendirdi ve destek vaadinde bulundu. Sırpların ve bazı Rumeli beylerinin de desteğini arkasına alan Musa çelebi ağabeyi Süleyman çelebinin üzerine yürüdü. Ama Sırpların savaş meydanında taraf değiştirmesinden dolayı başarısız olup geri çekildi. Musa çelebi kısa sürede tekrar güçlü bir ordu kurarak ikinci defa şansını denedi. Ve bu kez bazı komutanların Süleyman çelebinin tarafından Musa çelebinin tarafına geçmesi sebebiyle Musa çelebi zafer kazandı. Süleyman Çelebi yenik bir şekilde kaçarken bir köyde yakalanıp öldürüldü ve cenazesi Bursa’ya gönderildi. Musa Çelebi Rumeli’de tam iktidar sahibi oldu. Bu sırada Anadolu’da Çelebi Mehmet tam iktidar sahibi olmuş oldu. Geriye 2 şehzade kalmıştı.
Musa Çelebi Rumeli’ye Mehmet çelebi adına gelmişti ve padişahlık iddiası ona ihanet demek olurdu. Ama Musa çelebi bunu yaptı ve Rumeli topraklarının hükümdarı olduğunu ilan etti. Musa Çelebi, Süleyman çelebi zamanında Rumeli’de kaybedilen toprakların bir kısmını geri aldı. Ayrıca Süleyman çelebi ile olan savaşı sırasında ona ihanet eden Sırplara karşı taarruz etti ve birçok kaleyi idaresi altına almış bulundu. Musa çelebi tüm bunları yaparken halktan fazla vergi alıyordu. Üstelik çoğu bey ile de iyi ilişkiler içerisinde değildi. Bizans da Musa çelebinin tahttan inmesini istiyordu. Tüm bu sebepler üst üste gelince Çelebi Mehmet artık işe koyulma vaktinin geldiğini düşündü. Önce 15000 kişilik bir ordu ile birlikte Bizans’ın gönderdiği gemilere binerek Rumeli’ye geçti. Mehmet çelebi neyi ne zamanda yapması gerektiğini bilen biriydi. Musa çelebi ile olan savaşını da onun ardında kimse kalmayınca yapmayı tercih etmesi de bunun en güzel örneklerinden biridir. Mehmet çelebi karaya çıktıktan sonra Edirne’ye doğru ilerledi. Musa çelebi ile yaptığı muharebe sonucu mağlup olarak Anadolu’ya çekildi. İkinci bir taarruz için daha güçlü bir ordu gerekli idi Dulkadirli beyliği ile akrabasıydı oradan gönderilen kalabalık ordu ile takviye gören Mehmet çelebi tekrar ordusunu toparlayıp 30000 kişilik birliği ile Rumeli’ye geçti Musa çelebinin bu kez hiç şansı kalmamıştı. Mehmet çelebi zafer elde etti. Musa çelebi kuzeye doğru ilerledi. Çelebi Mehmet, Bayezid paşaya ordu verip onu ağabeyinin peşine yolladı. Musa çelebi bu kez de yenildi ve kaçarken bir bataklığa saplanmış bir vaziyette bulundu. Cenazesi Bursa’ya yollandı. Mehmet Çelebi ise 1.Mehmet adıyla 5. Osmanlı padişahı oldu. Ve bu kanlı süreç sona erdi.
Fetret devrinin sonuçları nelerdir? Fetret devrinden sonra neler olmuştur?
Fetret devri ile Osmanlı yükselişi 11 yıllık bir duraksamaya girmiştir. Ama Çelebi Mehmet tahta çıktıktan sonra kaybedilen toprakların büyük çoğunluğunu tekrar ele geçirmiştir. Gerek ekonomik gerekse askeri olarak ülkeyi çok yıpratmış olmakla beraber tekrar eski gücüne 11 yıl gibi kısa bir sürede ulaşmış olması Osmanlının teşkilat gücünün en iyi örneğidir.
Fetret devri sırasında kardeşlerin mücadelesi binlerce askerin ölümüne yol açmıştır ve yeni fetihlerin önünü kapatmıştır. Mesela Yıldırım Bayezid Han İstanbul kuşatmasında iken Bizanslı bazı tarihçiler şehrin düşmek üzere olduğunu not etmişlerdir. Bu 11 yıllık gecikme elbette bunun önüne geçmiştir.
İlerleyen yıllarda Fatih Sultan Mehmet Han bu gibi üzücü olayların bir daha vuku bulmaması için gerektiği takdirde kardeş katletmeyi münasip bulmuştur. Bu sayede çoğu iç savaş önlenmiş ve devlette ikilik çıkmasının önüne geçilmiştir.
