Serbest Şiir Nasıl Yazılır? Kendi Kafandan Şiir Yazma?

Şiir Nedir, Nasıl Yazılmalıdır? Şiir yazmaya dair her ayrıntıyı sizler için yazımızda topladık.

Serbest Şiir Nasıl Yazılır? Kendi Kafandan Şiir Yazma?

Şiir Nedir, Nasıl Yazılmalıdır?

Şiir, insanlık tarihi boyunca gündelik yaşam içerisinde açığa çıkan duygu ve durumların temel anlamda bir dışavurumu olma görevi görmüştür. Bu dışavurum bazen komplike bir kelime oyunu, bazen ise basit ve düzensiz cümlelerin modern anlamda bileşimi olarak karşınıza çıkar. Şiir kimi şairlere göre anlamdan;  kimi şairlere göre ise kulakta çınlayan ahenkten, aliterasyon ve asonans gibi karakteristik ses oyunlarından ibarettir. Şiir, (tıpkı edebiyatın bünyesinde bulundurduğu diğer her şey gibi) göreceli ve doğası gereği katıksızdır. Lakin çoğu zaman bazı kurallar ve kalıplar ışığında yazılır.

Ahenk ve Kafiye nedir?

 Ahenk, en kısa ve öz anlamıyla uyumdur. Bu uyum; yeri gelince anlamsal, yeri gelince biçimsel, yeri gelince ise işitsel olarak estetiğe hitap eder.

 Anlamsal ahenk, şiirdeki anlam bütünlüğüdür. Biçimsel ahenk, şiire bir bütün olarak baktığınızda şekil olarak sahip olduğu uyumun ölçütüdür. Bir şiirin her bir satırına dize ya da mısra adı verilir. Alt alta gelen iki mısra bir beyit, dört mısra bir dörtlük içerir. Şayet alt alta gelen mısra sayısı iki veya dörtten farklıysa, bu durumda bu bölüm bent olarak adlandırılır. Aynı zamanda kulağa hitap eden işitsel ahenk, yazı dilinde de kendini gösterir. Örneğin alt alta yazılı olan mısralardaki işlevi aynı, türdeş ek ve kelime gruplarının tekrarı (redif) ve  kafiye (uyak) gibi şiirin işitsel yapı unsurları, göze hitap eden bir bütünlük de sunarak görselliğe de hitap etmiş olur.

 İşitsel Ahenk- Türk Edebiyatı’nda Aruz ve Hece Ölçülerinin Yeri

 Türk Edebiyatı’na Fransız Edebiyatı’ndan geçen saf şiir anlayışının öncülerinden sayılan Ahmet Haşim, (1884-1933) şiir dilinin; söz ile musiki arasında, musikiye daha yakın bir telkin aracı olduğundan bahseder. Bu telkin aracının (işitsel ahengin) en önemli temeli aruz ve hece gibi farklı ölçüler kullanılarak atılır.

 Aruz ölçüsü Arap edebiyatında sıkça kullanılan bir ölçü birinidir. Arap ve İran etkisi ile Türklerin müslümanlaşması, Türk kültürünün kozmopolitleşmesine yol açmıştır. Bu kozmopolit yapı kendini  edebiyat alanında da göstermiş, böylece aruz ölçü birimi Türk Divan Edebiyatı’nda da yerini almıştır.

 Aruz ölçüsü hecelerin uzunluk ve kısalık durumlarına bağlı olan belli kalıpların üzerine kuruludur.  Mısralardaki bu hece uyumu, okuyuşu daha kolay ve efektif kılar.

  Hece ölçüsü ise Divan Edebiyatı öncesi Halk Şiiri’nin vazgeçilmez unsuru olarak göze çarpar. Her bir dizedeki hece eşitliğini esas alır.Türkçe’nin kelime yapısına daha uygun oluşu, uygulanmasını aruz ölçüsüne nazaran çok daha kolay kılar. Hece ölçüsü; Milli Edebiyat Dönemi’nde başlayan dilin sadeleşmesi hareketi ile birlikte Aruz ölçüsünün şairler arasında popülaritesini yitirmesinden sonra, Türk şiirinde eski yerini tekrardan kazanır.

Şiirde Serbestlik ve Kuralcılığın Son Buluşu- Dadaizm ve Sürrealizm

Şiirin ve şairin tamamen serbest bırakılması, dünya edebiyatında Dadaizm ve Sürrealizm gibi insanın bilinç altındaki düzensizliğe vurgu yapan fikir akımlarının popülerleştiği döneme tekabül eder. Anlamsızlığın benimsenmesi ve akılcılığın baskısının reddedilmesi,  20. Yüzyıl başlarında ortaya çıkan bu akımlar ışığında ortak paydada buluşur. Şiir onlara göre kural ve biçimlerden uzakta olmalı, iç dünyayı en katıksız hali ile yansıtan bir aracı görevi görmelidir.

Anlamsızlık aklın üstünde tutulur. Dadaizm ve Sürrealizm sanat dünyasına yapılmış iddialı birer başkaldırı olmasına rağmen, temelleri zayıf atıldığından etkileri uzun süreli olamayan akımlar arasında yer alır.

Modern Şiir- Klasik şiirin Kuralsızlıkla Buluşması

Klasik şiirde biçimsel özelliklere bağlı kalınır. Kelime oyunları, kapalılık ve benzetmelere sık sık yer verilir. Kuralcılığın reddediliği Dadaist ve Sürrealist akımlara bağlı kalan şairlerin şiirleri ise biçimsizdir. Nazım birimleri ve uyak örgüsü içermezler. Modern şiir ise bu iki ayrı ucun sentezidir. Klasik şiirin kelime oyunları, kapalılık ve benzetmeler içeren kimyası; biçimsiz, erken 20. Yüzyıl şiiri ile birleşir ve deneysel modern şiirin yapı unsurlarını oluşturur.

Sentez Şiir ve Şiir Yazmanın Ölçütleri

 Şiirin, diğer edebi türlerden farkı; duyguları daha coşkulu, durumları daha kapalı ve oyuncu bir tutumla ele alabilmesidir. Şiir yazabilmenin ölçütleri öznel ve dönemden döneme değişebilen bir fenomendir. Lakin geçmişten bugüne sıkça kullanılan yapı unsurları, şiir dilinde aranan akıcılık ve anlam bütünlüğü gibi genel geçer olgular zamana yenilmemiş; şair ve şiir arası ilişkinin temel anahtarı olmuştur.

Ahmet Haşim- Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar, Piyale, 1926


Blog Forum

5445 Blog Yazdı...

Yorumlar