Hamileyken Çocuk Emzirilir mi? Hamile Kadın Bebek Emzirebilir mi?
Hamileyken Çocuk Emzirilir mi?
Anne sütü içerdiği vitaminler ile bebek için hayati öneme sahip bir besin kaynağıdır. Anne ve bebek arasındaki bağı güçlendirir. Hastalıklara karşı koruyucudur. Aynı zamanda bebeğin bilişsel ve fiziksel gelişiminde de büyük rol oynamaktadır. Emzirme, bebekliğin altıncı ayına kadar devam edebileceği gibi bir yaşına dek ek gıdalarla da sürdürülebilir.
Tüm bunların yanı sıra halk arasında dilden dile dolaşan birtakım söylentiler de elbette vardır. Anne-bebek-emzirmek arasındaki bağ için de halk arasında söylenen cümlelerden birkaçı şunlardır:
- “Hamile kadın bebek emziremez.”
- “Hamile kadın bebek emzirirse düşük yapar.”
- “Hamile kadın bebek emzirirse erken doğurur.”
- Tüm bu söylentilerin arasında kalan annenin aklında ise şu sorular beliriyor:
- “Emzirmek karnımdaki çocuğa herhangi bir zarar verir mi?”
- “Emzirirsem düşük yapar mıyım?”
- “Emzirirsem bebeğim prematüre doğar mı?”
- “Hamileyken emzirilir mi?”
- “Hamileyken emzirdiğim bebek zehirlenir mi?”
Çevreden gelen bu baskılar anneleri derin bir kafa karışıklığına iterken duygusal olarak da boşlukta hissetmelerine neden olabiliyor.
Hamileyken bebek emzirilir mi?
“Hamile anne emzirebilir mi? Hamileyken bebek emzirilir mi?” sorularını yanıtlamak için anne sütünün içeriğine göz atmamız gerekecek. Annenin ilk sütüne kolostrum denir ve bebeğin bu ilk sütü içebilmesi tüm sinir sistemi için büyük önem taşır. Kolostrum zengin bir içeriğe sahiptir ve bebeği birçok hastalığa karşı korur.
Anne sütünde ise mineral ve vitaminler, enerji bakımından önemli bir role sahip olan karbonhidratlar, bebeğinizin kilo alımını destekleyen nükleotidler, enfeksiyonlara karşı koruyan prebiyotikler, çokça da temel bileşeni içeren süt yağı vardır. Bu bakımdan bebek için eşsiz bir besindir ve altı ay boyunca devamlı emzirilmelidir. Anne sütünün içeriği vücutta oksitosin hormonunun da artmasına neden olur ve bu da doğumun erken başlayabileceği endişesini barındırabilir, en azından halk arasında bu korku mevcuttur ve söylentiler de bu hormonun salgılanmasından dolayı doğmuştur.
Çünkü oksitosin hormonu rahim kasılmalarını başlatır. Doğum sırasında bebeğin çıkışını sağlayan hormon bu hormondur. Aynı zamanda oksitosin hormonunun olumlu özelliklerini doğum sonrasında da görmekteyiz. Oksitosin hormonu, süt kanallarının da tıpkı doğum sırasında kasılmasına yardımcı olduğu rahim gibi kasılıp gevşemesine yardımcı olur. Bebeğin emeceği süt bu hormon sayesinde meme ucuna gelir.
Söylentileri bir kenara bırakıp gerçeklere odaklanmak gerekirse bilimsel çalışmalar annelere bu konuda yol gösterici olacaktır.
Irak’ta hamile kadınlarla yapılan bir çalışmaya göre;
- Hamileyken emzirmek düşük riskine sebep olmaz.
- Hamileyken emzirmek erken doğuma yol açmaz.
- Hamileyken emzirilen bebek zehirlenme yaşamaz.
- Hamileyken emzirmek doğacak olan bebeğin doğum kilosunu hiçbir şekilde etkilemez.
Türkiye’de yapılan bir çalışmada ise hamileyken emziren ve hamileyken emzirmeye devam etmeyen kadınlar arasında ciddi bir fark bulunamamıştır. Fakat hamileyken emzirmeye devam eden annelerin daha az kilo aldığına dair bilgiler, ulaşılan bulgularında yer edinmiştir. Aynı zamanda hamileyken emzirmeye devam eden annelerin hemoglobin (HGB) seviyelerinin daha düzenli seyrettiğine dair bulgular da araştırmalar arasındadır. Hamileyken emzirmek polisitemi (HGB yüksekliği) riskini azaltır, vücutta fazladan alyuvar üretimini durdurur ve annede oluşabilecek pıhtıları önler. Aynı zamanda kalp krizi ya da felçlerin önüne geçer. Yani kısacası hamile annenin bebek emzirmesi hemoglobin seviyelerinin yükselmesini önler.
Hamilelik esnasında süt üretiminin ise yavaşladığı doğrudur. Sütün içerisindeki vitaminler değişkenliğe uğrayabilir. Fakat bu durum aşılabilir niteliktedir ve emzirmeye engel değildir. Gebe anne yediklerine ve içtiklerine dikkat ettiği takdirde bu sorunun da üstesinden gelebilir. Süt kalitesini arttıran besinler tercih edilirse emen bebek ciddi bir problemle karşı karşıya gelmez. Zehirlenme gibi durumlar yaşanmaz. Hamilelik süresince anne bol bol su tüketmeyi ihmal etmemelidir çünkü sütün büyük çoğunluğunu su oluşturur. Tam tahıllı ve protein değeri yüksek besinler tercih etmelidir. Yumurta, balık, yeşil sebzeler, baklagiller, süt ve süt ürünleri, kırmızı et gibi yiyecekler süt üretimini hızlandıracak aynı zamanda sütün kalitesini arttıracaktır. Gebe anne ara öğünlerde atıştırmalık olarak kuruyemiş yemeyi de ihmal etmemelidir. Hamilelik esnasında çocuk emzirmek konusunda yayılan tüm söylentilere kulak tıkamalı ve bilime güvenmelidir.
Hamileyken çocuk emzirmek yapılan çalışma ve araştırmalara göre herhangi bir sorun teşkil etmez. Hatta tam tersi emzirmek anne ve bebek arasında psikolojik destek görevi gören bir köprü gibidir. Anne emzirdikçe bebeğe daha fazla bağlanır, bebek ise emdikçe anneye daha fazla bağlanır ve ikisinin arasındaki güven bağı bu mucizevi besin aracılığıyla sağlanmış olur. Çünkü emzirirken salgılanan oksitosin hormonu anksiyete gibi olumsuz duyguları saf dışı bırakır. Annelik içgüdülerinin bu hormon sayesinde ortaya çıktığı düşünülmektedir çünkü bağlanmayı kolaylaştıran bir hormondur. Hamileyken bebek emzirmek her üç kişi için de yani hem anne hem emzirdiği çocuk hem de karnındaki bebek açısından problem olmayacaktır.
Fakat her ihtimale karşı, özellikle daha önce düşük tehlikesi atlatmış ya da daha önce hamileyken emziren ve düşük tehlikesi atlatmış annelerin bu konu hakkında kadın doğum uzmanlarına danışması gerektiği asla unutulmamalıdır.
