İlkel Topluluktan Uygar Topluma Geçiş Özet? Uygar Toplum Ne Demek?



Toplum sözleşmeleri ile insanların ilkel dönemden siyasal döneme geçişini farklı filozofların yorumlarıyla sizlere anlatacağım.


Arkadaşlar Lütfen Destek İçin Sitemizi Paylaşırmısınız...


İlkel Topluluktan Uygar Topluma Geçiş Özet? Uygar Toplum Ne Demek?

Toplum sözleşmesi diyince akla hiç şüphesiz 3 kişi gelmelidir:

  1. John Locke
  2. Thomas Hobbes
  3. Jean-Jacques Rousseau

Bu içini birleştiren şey ise toplum sözleşmeleridir.Toplum sözleşmesi diye somut bir sözleşme yok bunlar hipotetik varsayımlar olarak karşımıza çıkmaktadır.Bu teori der ki: toplum siyasi ve ilkel toplum olarak ikiye ayrılır.

İlkel toplumda siyaset ve devlet yoktu toplum sözleşmeleri ile siyasi topluma geçtik peki bunu nasıl yaptık? Gelin inceleyelim.

John Lock’a göre insan ilkel toplumda doğal hukuğun altında doğal haklarıyla yaşıyordu. Yani burada tanrısal bir kaybağın olduğunu söylemiştir. İnsanın bu hakları ise:yaşam,mülkiyet,özgürlüktür. Lock’a göre‘ İnsan özü gereği iyidir onu kötü yapan çevresel etmenlerdir.’’ diyor. Lock’un anlatmak istediği doğal haklarda yaşarken özel bir mülkiyete sahiptik. Ne zaman bir kişi başka bir kişinin mülkiyetini taciz etti işte o zaman kaos başladı. Bu kaosun önlenmesi için siyasi topluma geçip devleti kurmaya karar verdik bunu da toplum sözleşmesi ile yaptık. Özgürlüklerin kusutlanmaması için devletin minimal kalsın tek görevi adalet ve güvenliği sağlamak olsun diyor. Bu son kurmuş olduğum cümle aynı zamanda LİBERALİZM’in temellerini atmıştır. Peki bu özgürlükleri nasıl kısıtlayacağız?, Devleti sınırlandırmanın araçları nelerdir? Bunun cevabı ise: Anayasa,insan hakları, kamusal-özel alan ayrımı ile devlet sınırlı tutulur. Lock kaosun sonlanmasını hoşgörü ve özgürlükçü bir toplumla çözebiliriz diyor yani olaylara optimist bakış açısıyla yaklaşır.

Thomas Hobbes ise asıl özgürlükleri daraltırsak bu kaosu önleyebilceğimizi savunur. Thomas Hobbes der ki: Doğa durumunda kaos vardır. Mutluluk,hoşgörü,özgürlük yoktur. Hobbes:’ İnsan insanın kurdudur.’ der. Bu sözüyle insanın özü gereği kötü olduğunu insanın her zaman çıkar ve güç elde etmek istediğini bizlere aktarıyor .Hobbes bu yönüyle Lock’un tam tersi olaylara pesimist bakar. Hobbes insanlar toplum sözleşmesi yaparak devleti kurmuşlardır. Amaçları ise ilkel toplumdan siyasal topluma geçmektir ancak kaosu önlemek için tüm özgürlüklerimizi devlete devretmeliyiz der. T.Hobbes) Tüm özgürlükleri ele alan mutlak güç sahibi erke ihtiyaç vardır. Hobbes bu yüzden yöneticiyi ejderhaya(leviathan) benzetir. Böyle bir güç(erk) olsun ki kaos sonlansın diyor bizlere Thomas Hobbs.

Jean-Jacques Rousseau Lock’un teorisi gibi demokratik ve özgürlükçü teorileri savunuyor. Ama biraz daha farklı Lockda bireyden çıkan bir görüş ve atomistik birey anlayışından bahsederken Rousseau bireylerden bağımsız bir iradeden bahsedecek. Rousseau’ya göre doğa durumunda mutlu ilkel insanlar vardı. Uygarlaşma sürecinde(özel mülkiyetin elde edilmesi) ve refah seviyesinin artmasıyla köle mekanizması oluştu ve bu kaynak için savaşlara sebep oldu. Bunun sayesinde kaotik bir ortam meydana geldi. Rousseau çözümü gene toplum sözleşmesinde buldu. Toplum sözleşmesiyle insanlar devleti kurdular ve devletle birlikte bir tür ortak irade(genel iradeye) ulaştılar. İrade ise yararların ötesindedir. Lock ile çok yakın görüş olduğunu farketmişsinizdir burada asıl kritik nokta genel irade(ortak irade) kavramıdır.


Blog Forum

5445 Blog Yazdı...

Yorumlar