Malatya Ulu Cami Mimari Özellikleri? Malatya Ulu Cami Hakkında Bilgi?
Camiler Türk Kültürünün Önemli bir temsilcisidir. Türkler tarih boyunca camiler inşa etmiş ve onlara çok önem vermiştir.
Geçen yıl Malatya’nın Battalgazi ilçesinde bulunan Ulu Cami’yi ziyaret etmiştim. Ulu cami 1224 yılında Selçuklu sultanı 2. Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılmıştır. Caminin iki kapısı vardı. Eskiden üç taneymiş ama birisi kıbleye baktığı için sonraki dönemlerde kapatılmış. Ben camiye doğu kapısından girdim. İçeri girer girmez temmuzda olmamıza rağmen yüzüme bir serinlik vurdu. Bu özellik kışında tam tersi olup sıcak olmaktadır. Girişte ilk kısım yazlık bölüm vardı. İnsanlar burada yaz aylarında ibadet yaparlarmış. Arka tarafta ise kışlık taraf bulunmaktaydı. Kışlık taraf yazlık tarafa göre yarım metre civarı yüksekteydi.
Cami dikdörtgen yapıdaydı. ve ortasında duvarları çinilerle işlenmiş bir avlu vardı. Bu avluda iki tane yüksek taş bulunmaktaydı. Rivayete göre bu caminin yapımına yardımda bulunan iki kardeşin mezar taşlarıydı bu taşlar.
İçeri girince beni muazzam bir kubbe karşıladı. O yıllarda böyle bir eserin yapılmasını halen aklım almıyor. Kubbenin etrafında Fetih Suresi’nin ilk beş ayeti yazılıymış. Kubbenin tam ortasında da Hz Süleyman yıldızı bulunmaktaydı. Bu figürün altında ise çok güzel çini işlemeleri mevcuttu.
Caminin güney tarafında ise harabe halinde bir medrese mevcuttu. Bu medrese uzun seneler yöre halkına eğitim vermiş.
Caminin dış havlusuna bakacak olursak uzun ve güzel çam ağaçları, kestane ağaçları bulunmaktaydı. Tam ortada ise güzel mi güzel bir şadırvan bulunuyordu. İnsanlar namazdan önce bu bahçede oturup sohbet meclisleri kuruyor vakit geçiriyorlarmış.
Caminin kışlık bölümünde tavandan sarkan zincirler mevcuttu. Bu zincirler elektrik olmadığı dönemde ışıklandırma amaçlı yapılmış. Ayrıyeten minare kısmı batı tarafındadır.
Cami ilçe merkezine 7 dakikalık yürüme mesafesindedir. Her namaz vaktinde cami kalabalık olmaktaydı. Camide hayranlık oluşturacak bir diğer yapı ise minberdir. Sadece oyulma ve iç içe geçiştirme sanatı uygulanmış olup üzerinde hiçbir çivi bulunmamaktaymış. Bunların haricinde minberin yan tarafına güneş sistemi işlenmiş. O yıllarda bunu bilip minbere yansıtmaları Türk-İslam medeniyetinin ulaştığı noktayı ortaya koymaktadır.
Caminin duvarları eşsiz güzellikteki çinilerle süslenmiştir. Camiye ayrı bir güzellik katmış. Yabancı turistler bu çinilere hayran kalmaktadır.
Minare ise Selçuklu mimarisine göre yapılmış olup dökme tuğla ile yapılmıştır. İçerisi sarmal bir yapıdaydı. Caminin batı kapısı ise kışlık bölüme çok yakındır. Özellikle Cuma vakitleri ve özel gecelerde batı kapısı tercih edilmektedir.
Bu güzel camilerde vakit geçirmek, o güzelim sanat eseri niteliği taşıyan yapıları ziyaret etmek her insanın içinde bir iz bırakacaktır. Bende bulanan tarih sevgisini ve sanat sevgisini pekiştiren bir ziyaret oldu. Umarım herkes bu güzel eserleri ziyaret etme şansına erişebilir.