Annelik Nasıl Bir Duygu? Felsefede Annelik? Meğer Anne Olmak?

Annelik nedir nasıl bir duygu anneliğin tanımı. Annelerimiz nasıl düşünüyor annelik nedir?

Annelik Nasıl Bir Duygu? Felsefede Annelik? Meğer Anne Olmak?

Annelik felsefesi

Felsefe tarihinin en acınası yanlarından biri de Annelik fenomeninin yeterince algılanamamış olmasıdır. Varlık felsefesinden bahsedilirken, dişilin varlığı doğaya ve tabiat anaya bağlanır.

Cinsiyetin bedensel bir olgu olduğunu kabul etmek ve anneliğin gerçek kutsallığını algılamak dururken yaratışın insansı halinden çok tanrısal biçiminde var olmasından söz ediliyor.

Annelik Felsefesi Neyi anlatmaz?

Burada bahsedilen şey Tanrıya dişilik atfedilmesidir. Ancak her ne kadar filozoflar varoluşçuluğu açıklarken Tanrıdan bağımsız ve inanç sistemlerine tamamen sırtını dönen bir yöntemle ilerliyorlar olsalar da varoluşu ve ilk yaratılışı sorgularken tanrısal düşünceden bahsetmekten çekinmiyorlar.

Annelik ve Dişilik birbirinden ayrılmaz.

Dişilik yalnızca Allahın yaratmış olduğu insan soyunun devamını sürdürebilecek olan taşıyıcılıktır. Nasıl dişil ve eril bir araya geldiğinde tam olarak bütünlüğü sağlıyorsa doğa da sahip olduğu tüm biçimler ile hem dişil hem de eril fenomenleri içerir.

Salt dişil olarak algılamak dişiliği kutsallaştırma çabasından farklı bir şey değildir. Tıpkı yüzyıllardır eril kutsalı baş tacı eden filozoflar ve antik inanç sistemleri gibi kadını göz ardı eden her türlü fikre karşı çıkmak amacıyla dişil fenomeni doğa ana adıyla tanrılık savaşında galibiyet bekler olurlar.

Feminizm Dişil fenomeni kutsallaştırmaya gayret ediyor

  Feminizm düşüncesi kadını olduğu gibi kabul etmek yerine bir savaşçı ve gölgede kalan gerçek kahraman olarak ileri sürmeyi tercih ediyor. Anneliğin kadınlığın tamamlayıcı olgusu olduğunu göz ardı ederek tanrılığa soyunuyor. Gücün ve iktidarın eşitliğini ararken kadının özünü algılamayı reddediyor. Sırtına alabileceğinden çok yük yükleyerek erkek ile eşit şartlar altında olmayı dert edindiğinden kadının kendi özünden uzaklaşıyor.

  Feminizm bunu Arkeoloji ve Sanat Tarihinden yararlanarak yapıyor. Bulguları kendi açılarından yorumlayarak terminolojiye hatalı bilgi sunmaktalar.

Annelik gerçekten nedir?

  Annelik bir yumurtanın bedende taşınmasıdır. Doğada birçok örneği olan yumurta ile üreme hali kadının vücudunda sır gibi büyür. Bütün zihin ve beden yepyeni bir hayatın doğuşu için ortak hareket eder. Kadın burada yalnızca taşıyıcıdır. Aynı zamanda emaneti takip edecek olan koruyucudur. Baba ise bebeğin oluşuma olan katkısı ile mucizeyi gölgesi altında sarıp sarmalayacak kuvvetli güçtür. Tüm bu oluşum Allah’a bağlanır. Çünkü insana üreme özelliğini veren Allah’tır. Kadın dünyaya yeni bir insan gelmesinde aracı iken duygusal bağ ile doğacak olan çocuğu besler ve büyütür.

Baba ise vesile olduğu yaratılış anına saygı duyar ve anne ile bebeğin ihtiyaçlarını gidermek ile görevlendirilir. Doğal süreç bu şekilde işlerken dilerseniz filozofların anlayacağı dilden konuşarak meseleyi netleştirelim.

Annelik Felsefesi

  ‘’İrigaray’a göre Diotima’nın erkekle kadının birleşmesini, ölümlünün ölümsüzlük arayışı bağlamında yaratıcı/üretici bir etkinlik (poiesis) olarak değerlendirilmesi, felsefe tarihinde hiçbir zaman anlaşılmamıştır. ‘’

  Erkek ile kadının birleşmesi ortak bir yaratma hali değildir. Ancak, yaratılanın devamlılığı erkek ile kadının birleşmesine bağlıdır. Zira üreme halini ölümsüzlük ile değil yaşama devam etme olarak kabul etmek lazımdır. Ölümsüzlük arayışının üretici etkinlik olarak anlaşılmamasının sebebi de bizzat üretim halinin insana ait bir vasıf olmamasıdır. İnsan üretimi devam ettiren bir aracıdır. Ölümsüzlüğü anlamak için yaratmayı seçmek, gebelik hali ile açıklanamaz. Zira gebeliği yaratan insan değildir.


Blog Forum

5445 Blog Yazdı...

Yorumlar