Köy Enstitüleri Nedir? Köy Enstitüleri'nin amacı nedir? Köy Enstitüleri Özellikleri? Köy Enstitüleri kim kapattı?
KÖY ENSTİTÜLERİ
1930 yıllarında gelişmekte olan iktisadi toplumsal ve siyasi etkenler neticesinde ortaya çıkmış olan köy kalkınması fikri ile vücut bulmuş köy enstitüleri ulus olma düşüncesini beraberinde getirmiştir. Bu yönde büyük adımlar atılan ve oldukça destek görmüş köy enstitüleri okuma yazma oranında artış göstermiş, modern köy olgusunu ortaya atmıştır.
Cumhuriyetin ilk dönemlerinde savaştan yeni kurtulmuş bir ülkenin ulus devlet olma yolunda adımlar atılmış en önemli gelişmelerinden biridir köy enstitüleri. Türkiye nüfusunun %80inini aşan ve köyde yaşayan insanların kalkınma sürecidir. Eğitim öğretim alanında çığır açacak derecede ilerleme kaydedilmiştir. Dokuz bin kadar eğitmenin yetiştiği bu dönemde köylerde eğitim düzeyinde kalkınmanın sağladığı etkenler arasındadır. Köylünün ve çiftçinin sömürülmesini engelleyecek bu adım eğitimin zorunluluğunu beraberinde getirmiştir.
Köy enstitülerin kurulduğu yerleri belirlemede öncelikle dört bölgeye ayrılıp daha sonrasında üç dört ili kapsayacak şekilde bölgelere bölünmüştür. Bölgelerim sosyoloji ekonomik yapısına uygunluğuna, nüfus yoğunluğuna bakılıp yerler belirlenmiştir. Köy enstitülerindeki önemli bir unsur müdürlerin kim olacağı olmuştur daha sonrasında binada çalışacak işçinin azlığı sorunu ortaya çökmüştür ve çocuk işçilerin, öğrencilerin okulların yapılmasında çaba gösterdikleri bilinmektir. Toplumda bir dönüşüm hedeflenerek müfredata uygun programlar uygulanmıştır.
En dikkat çekici olay ise köy enstitülerinde karma bir eğitim sistemi uygulandığı görülmektedir. Yani kız ve erkek öğrencilerin beraber eğitim gördüğü köy enstitülerinde ilk olma özelliği taşımaktadır. Köy enstitülerinin kahramanı diyebileceğimiz çok önemli isim Maarif Vekili Hasan Ali Yücel’in yoğun ve özverili çalışmaları sayesinde Türkçeye bir ok yabancı klasik eserler çevrilmiştir. Öğrencilere mandolin, keman gibi batılı anlayış içerisinde müzik dersleri verilmiştir. Önemli başarıların ardından eleştiriler ile yıpranmaya başlamış ikinci dünya savaşı ve ardından gelen soğuk savaş dönemleri ulusal politikada ciddi bir etki yaratmıştır. Beklentinin üzerinde başarı elde edilmiştir fakat gerçekleştirilen politikalar neticesinde siyasal ve iktisadi politikaların esiri olarak kapanmak zorunda kalmıştır.