2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, Yaş Kaygı Bozukluğu? Bebeklerde Korku?
Sürekli Kaygı Yaşayan Çocuğa Nasıl Davranılmalı?
İçinde bulunduğumuz çağ, nesil, çoğu EBEVEYNLER için kolay baş edebilecek gibi zaman dilimi değildir. Yeni nesil elektro ve bilgisayar dünyası ile çok bağlantılı olduğundan dolayı eski nesillerde yetişen ve kendini bu alanda geliştirmeyen ebeveynler için zorlayıcıdır.
Çocuklarımız daha kreş yaşına gelmeden evde sosyal medya ile tanışıyor, zira evde oyalanmaları için, örneğin ANNE yemek yaparken gözünün önünde olması ve mama sandalyesinde uslu durması için eline verilen cep telefonu veya tablet’den çizgi filmi izletiliyor.
Çocuk evde bir büyüğün veya kardeşin eşliğinde yaratıcı oyunlar oynamaktan sıkılıyorsa veya kimsenin onunla vakit geçirmeye vakit ayıramıyorsa, televizyondan çizgi filmleri açılıyor ve çocuk tüm dikkatine televizyona veriyor.
Kreş yaşına gelen çocuk sosyalleşmeyi, paylaşmayı ve bir BIREY olma yolunda yenilikler öğrenir. Zamanı kreş ve okul öncesi anasınıfları da artık internet bağlantılı online eğitim vermektedir. Çocuklar masalları, çizgi filmleri, sayıları, renkleri, şarkıları bu gibi yollardan öğreniyorlar.
Okul çağına gelmiş çocuklar artık internet ve bilgisayar kullanımı çoktan öğrenmiş ve eğitimin her türlü ihtiyacını, ödev, sunum gibi karşılanmaktadır. Kalan zamanını da bilgisayar oyunları ile tamamlamaktadır.
Bu demektir ki, ebeveynler çocukları geçirecekleri sevgi dolu, öğretici, kaliteli zamanı çoktan kaçırmışlardır. Artık büyüğün küçüğe öğreneceği değil, küçükten öğreneceği vakit gelmiştir.
Çocuklar ve gençler teknoloji çağ ile birlikte hızlı gelişmektedir, bu güzel bir şey, ancak bu kadar hızlı ilerleyen çağ ile birlikte birçok sıkıntı DZ birlikte getirmektedir. Bunlardan birisi de bu çocuklarda belirgin bir şekilde baş gösteren korku ve kaygı belirtileri.
Özellikle ergenlik çağına gelmiş gençler. Gelecek kaygısı çok görülmektedir. Gelecekte neler olacak, ben ne olacağım, biz ne olacağız.
Sürekli odasında bilgisayar başında olan çocuk teknoloji ile imtihan edilmektedir. Sosyal çevre sıfır denilecek kadar az. Aile sürekli çok fazla odasında ve internette olduğundan dolayı kızmaktadır, ama onu bu hale sok en onlar ve sistem değil midir?
Öğrendiklerini PAYLASMAK istiyor ama onu anlayan kimse yok etrafında. İşte tam da burada boşluğa düşüyorlar ve kaygılar başlıyor.
Ebeveyn olarak bu nesilde büyüyen ve daha yolun başında olan çocuk ve gençlere bu teknolojik çağa ayak uydurmaya çalışmak ve kendimizi geliştirmemiz lazım. Sosyal medyayı kullanmayı ve gündemde kalmayı öğrenmeliyiz. Bu şekilde soru soran ve cevaplayabilen, yol gösterebilen ve sorun çözülebilen anne babalar olabiliriz ve olmak zorundayız.
Her şeyin hızla gelişen ve ilerleyen bir çağda bizden daha hızlı ve önde giden çocuklarımıza bir gelecek yaratmak için değil bu sistemde ayakta kalabilmeleri için destek vermeliyiz.
Gelecekleri için sağlam ayakta nasıl durabileceklerini araştırmak ve önlerini açmak için gerekirse bir adım geri atarak.
Onlara sevginizi gösterin, her zaman yanlarında ve arkasında olduğunuzu gösterin, zamana ayak uydurun, siz onlardan yardım isteyin, bırakın onlar yeni yaşamlarını şekillendirsin.
Onların böylece ne çabuk yeni nesil hayatlarında birer güçlü birey olacağına inanamayacaksınız. Sorumluluk alarak korkunun yerine cesaret ve cesurluk alacaktır, kaygılar yok olup yerine gelecek projeler ve deneyimler gelecektir.
Bireyler düşünmeye ve planlar yapmaya başlayacaktır. Hayatı sorgulamaya ve araştırmaya başlayacak ve hayat yolunda daha cesurca kararlar alacaktır, yeter ki sizde sistemi anlayın. Bırakın sizin çağınizdan çıksın ve yeniliklere açık olsun.