Hayatın Zorlukları Nelerdir? Doğanın Kanunları Nelerdir?
Doğanın Kanunları
Tüm çocuklar doğdukları günden bu yana sürekli olarak doğanın kanunları diye adlandırdığımız kurallar silsilesiyle büyürler. Kimi bu kanunları basit bir teşbihle “büyük balık küçük balığı yer” diye ifade etmiştir.
Kimi ise bunu güçlünün zayıfı mutlak suretle ezmesi diye tanımlamıştır. Bir başka bakış açısıyla besin zinciri de doğanın kanunlarını pek tabi açıklar. Üreticiler, birincil tüketiciler diye başlayıp ardını birçok tüketicinin devam ettirdiği besin zinciri doğrusunu isterseniz bu kanunların en yalın ve katışıksız haliyle ifade edilişidir.
Peki, Ya Bu Kanunların Etkisi Altında Büyüyen Çocukların Bilinçaltı
Biz insanlar genelde hayatımızdaki her mevzide bir birinci ararız. İsterseniz bu bir koşu müsabakası olsun yahut matematik dersi, kitap okuma, karne alma, iş yerinde yapılan her hangi bir iş v.b. gösterilen bu tutumun asıl sebeplerinden biriside çocukların kanunlar manzumesi eşliğinde büyütülmesidir. Zamanla bu kanunlar çocukta bir galibiyet içgüdüsüne dönüşür ve gün geçtikçe şiddetlenir.
Artık başarılı olmak değil de başkalarına karşı başarılı olmak çocukta öğrenmiş olduğu kanunlar sebebiyle bir meleke haline gelir. Bu durum bireyleri çıkarcı ve tekil düşünceye sevk eder. Çünkü çocuğun bilinçaltında sürekli olarak dönen “doğanın kanunları”kasedi vardır. Zihninde çalıp duran bu kaseti susturamaz çünkü bu güne kadar o çocuğa kimse bunun yanlış bir tutum olduğunu söylememiştir. Bu doğanın kanunları diye özümseyip çocuklara özümsettiğimiz kanunlar çocukların kibirli, kendini beğenmiş, başkasını çekemeyen kimseler olmasına sebebiyet verir.
Büyük Balık Küçük Balığı Yer Ama Biz Balık Değiliz
Bizi diğer canlılardan ayırt eden en büyük özelliğimiz temyiz yeteneğimizdir diğer bir deyişle aklımızın olmasıdır.
Aklı olmayan büyük ya da dev balıklar bir diğer balığı yiyebilir. Ama temyiz özelliği olan bizler düşene bir tekmede sen vur düsturuyla hareket edemeyiz. Çünkü marifet düşene vurmakta değil merhamet göstermekte ve onu tutup kaldırmaktadır.
Doğanın Kanunu Diye İsimlendirdiğimiz Kanunlar Bizim Hayal Ürünümüz Olabilir mi?
Doğanın kanunu diye isimlendirdiğimiz insanların bunun ötesinde canlıların birbirine olan üstünlüğü aslında bizim hayal ürünümüzdür.
Zira doğanın asıl kanunu sevgidir. Bir şefkat göstergesi olarak yapmasakda içgüdüsel olarak kuruyan ağaca bile su veririz. Çünkü yaratılışımızın mayasında olan esas şey sevgi, merhamet, şefkattir. Üzerine ne de çok düşünülmesi gereken bir konudur sevgi ve şefkat.
Asıl kanunlarınızı bulun ve özünüze dönün! Gaddar ve söz geçerin olmak yerine sevilen ve saygı duyulan olmayı tercih edin.